Archive for the ‘okul’ Category

İltihap, bizi enfeksiyonlardan ve diğer dış etkenlerden koruyan bağışıklık sisteminin bir cevabıdır. Buradan da anlayacağımız gibi iltihap normalde kötü birşey değildir, aksine savunmanın bir parçasıdır, ama vücut zararsız maddelere karşı da aynı etkiyi gösterir, veya başlattığı iltihabı durduramaz ve kontrolsüz devam ederse kendisi hastalığa neden olabilir ve can sıkıcı belirtilere yol açabilir. Sindirim kanalı iltihaplandığında doku şişer, kızarır ve kalınlaşır. Ağrılı yaralar (ülserler) oluşabilir ve bu yaralar kanayabilir.

Neden olur?

İltihabi barsak hastalıklarının nedeni tam olarak bilinmiyor. İltihabi barsak hastalığının gelişiminde genetik, çevresel, enfeksiyöz, immunolojik (bağışıklık sistemiyle ilgili) ve psikolojik faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor. Hastaların %20-30’unun ailesinde veya akrabalarında bu hastalık vardır.

Bilinmeyen bir faktör veya bu faktörlerin birleşmesi sonucu bağışıklık sistemi tetikleniyor ve barsak duvarında kontrolsüz giden iltihabi bir reaksiyon başlatıyor. İltihabi reaksiyon sonucu barsak duvarı hasar görüyo ve kanlı ishale, karın ağrısına sebep oluyor.

Hastalığın gelişmesi için genetik hassasiyet ya da yatkınlığı olan bir kişide enfeksiyoz ajanlar, diğer antijenler veya otoimmun bir süreç sonucu bağışıklık sistemini tetiklenir. Barsaklar sürekli dış etkenlere maruz kaldığından son zamanlarda bağışıklık sisteminin harekete geçmesinden çok başlattığı süreci durdurmasındaki yetersizliğin neden olabileceği düşünülmektedir.

Belirtileri nelerdir?

: İltihabi barsak hastalıkları kronik bir hastalık olduğundan alevlenmeler ve sessiz dönemlerler seyreder. Belirtiler hafif veya şiddetli olabilir ve tutulan bölgeye göre farklı belirtiler görülebilir. Alevlenmelere duygusal stres, enfeksiyonlar veya diğer akut hastalıklar, hamilelik, antibiyotik kullanımı ya da kullanılmakta olan steroid ve antienflamatuar ilaçların aniden kesilmesi neden olabilir.
Hastalığın aktif döneminde görülebilecek belirtiler şunlardır:
-Karın ağrısı:Kramplar şeklinde olabilir. Bazen akut apandisiti taklit bile edebilir.
-Kanlı ishal: Ülseratif kolitte daha sık görülür.
-Dışkıda sümük benzeri akıntı (mukus) olması: İltihabi süreçten dolayı oluşan mukus dışkıda görülebilir.
-Sürekli tuvalete gitme isteği: Rektumdaki iltihap nedeniyle olur.
İltihabın derecesi arttıkça sistemik belirtiler ortaya çıkar, yani ateş, terleme, halsizlik, bulantı, kusma, eklem ağrıları.
-Kilo kaybı: Özellikle Crohn hastalığında belirgindir, çünkü ince barsak tutulumu emilim bozukluğuna yol açar.
-İştahsızlık:.
-Kansızlık: Hem barsaklardaki kanama nedeniyle, hem de kan üretimi için gerekli olan demir ve B12 vitamininn emilim bozukluğundan olabilir
-Hastaların %10-20’si hastalığın barsak dışı tutulumuyla kendini göseterir.(artrit, üveit, karaciğer hastalığı)
-İltihabi barsak hastalıkları nadir de olsa çocuklarda da görüebilir ve büyüme gelişme geriliğine sebep olabilir.

Turkcell ile SMS gönderdiğinizde karşılığını hemen tahsil ediyor. Ama gideceği adresle anlaşması yoksa SMS’iniz kayboluyor. Turkcell’in size önerdiği yöntem ise şaşırtıcı.

GSM’DE SMS SOYGUNU – 24 / 09 / 2007 14:10

Haberin başlığı sizi yanıltmasın. Konuya muhatap bir hacker yada yeni türemiş bir çete değil. Ücretini alıp hizmeti sağlamayan bir GSM şirketi.

Şimdi okuyacağınız senaryo tamamen bir yahudisiniz ürünü. Ancak bu senaryo / makale / vurgunun neye benzediğini resmedebilmek için gerekli.

Paketinizi yerine ulaştırmaları için bir kargo şirketini arıyorsunuz. Şirket geliyor ödemesini yapıyorsunuz ve paketi yerine ulaştırmak için deposuna diğer paketlerin arasına götürüyor.

Buraya kadar her şey yolunda. Ancak paketi sizden alan şirket, göndermek istediğiniz istikamete taşıması bulunmadığı gerekçesiyle emanetinizi çöpe atıyor. En kötüsü ise sizin bundan haberiniz yok. / polis var /

Bu senaryonun teknolojik benzeri TURKCELL ile bir TURKCELL müşterisi olan kişi arasında aynen şöyle yaşandı:

Çin’de yaşayan bir arkadaşına kısa mesaj gönderen TURKCELL müşterisi, mesajın ulaşmadığını öğrendi. Ancak SMS bedeli olan 3 kontörün hesabından düşüldüğünü gördü. Müşteri hizmetlerini aradı. Tabi bunun için de 2 kontör hesabından anında kesildi. Müşteri Hizmetlerine sıkıntısını anlattı. Müşteri Hizmetleri görevlisi konuyu araştırıp kendisine döneceklerini söyledi.

Aradan 24 saat geçmemişti ki Müşteri Hizmetleri aradı. Birkaç bilgi daha alındı. Tekrar dönüleceğini belirterek konuşma sonlandırıldı. 24 saat daha geçmeden o ürkütücü yanıt geldi. “….. Bey, kısa mesaj göndermek istediğiniz GSM operatörü ile SMS anlaşmamız bulunmamaktadır”.

TURKCELL müşterisi şaşırdı ve sordu ‘Hizmet veremeyeceğinizi bile bile benden hangi mantık içinde kontör düşüyorsunuz?’ TURKCELL’in yanıtı ‘SMS’i gönderebilmeniz için önce SMS’in mesaj merkezimize gelmesi gerekiyor.’

Arkadaşımız üzerine gidiyor ’Peki biz anlaşmanızın olup olmadığını nasıl öğrenecektik?’ Cevap ‘İnternet sitemizden ve ya Müşteri Hizmetlerinden.’ Yani internet yoksa Müşteri Hizmetlerini aramanız gerekiyor. Bu da 3 kontör olarak bilinen SMS ücretinin 5 kontöre çıkacağı anlamına geliyor.

Burada TURKCELL, datayı kendi mesaj merkezine taşıması sırasında yaptığı masraftan bahsediyor. Yani 3 kontör, mesajın, merkeze gidene kadar ki masrafının vergiler dahil karşılığı. (Kargo örneğinde kuryenin paketi depoya kadar götürdüğü durum).

İşin ilginç tarafı TURKCELL’in ‘Müşteri Memnuniyeti’ adı altında alınan kontörlerin iade edilebileceğini söylüyor. Yani bu durumda TURKCELL, müşterisini mağdur ettiğini zaten biliyor. Ve böyle bir durumla daha önce karşılaşmış tüm müşterilerini memnun etmeye hazır olduğu gözleniyor.

Ancak bizi asıl ilgilendiren tarafı paketin gönderilemeyeceğini bile bile nasıl alındığı ve üzerine gidilmeseydi kontör iade durumunun yine de söz konusu olacak mıydı?

Bu bireysel olay gibi görünen konuyu Haber7 olarak bizim gündeme taşıma nedenimiz ise milyonlarca müşterisi olduğuyla övünen TURKCELL, hizmetini vermediği kaç kişiden böyle bedel aldı ve almaya devam ediyor.

Haber7

/ çok makale / makale / makale / ayırırız bir yorum / akıllanırız / amayız / amiyane tekerler / adalet/ üryan / amin / akıl / okul / akıllandık / serserisiniz / amin derin /akıllanırız / akıllanırız / hanfi / derin kalın yürek / akıl / okul / dert katiller / amayız / amerikadayız / osurt/ akıl / asık suratlar / medeniyet öğret/ akıllnadırt/ kıllandık biz / okul / akıl / dert katiller / medeniyet var / bellerim ananızı/ kalın yarak / kalın yürek/ kılcal kalın konu / akıllanırız / imana gel/ geviş getir. seyret vut

Dolar tahminlerinde hıyanet var mı ?

Dolar tahmininde hangisi çıkacak. Bazıları sakın elinizdeki doları bozdurmayın diyerek ABD’ye mi hizmet ediyor ? Dibe vuran dolar gerçekten yükselebilir mi ? Dolarda 2002 Şubat benzeri hareketlilik yaşanacağı ve yıl sonunda doların 1.500 YTL seviyesine çıkacağı iddia edildi. Bir başka görüş ise 1.200’ün altına düşeceği yönünde…

DOLARDA HAİNLİK KOKUSU – 24 / 09 / 2007 15:33

Rotahaber.com

Doların izleyeceği yönle ilgili farklı spekülasyonlar yapılıyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş ABD’deki yaşanan çalkantı sonrasında dolarda yaşanan düşüşle ilgili olarak doların yeniden yükseleceğini kimsenin elindeki doları bozdurmaması gerektiğini söylemişti. Derviş’in bu sözleri birçokları tarafından Amerikancı olmakla yorumlanmıştı.

Derviş’in “elindeki dolarını bozduranın eli yanacak” açıklamasının doğru çıkmadığının anlaşılmasıyla “dolar yükselecek” spekülatörlerinin ya ABD çıkarlarını temsil ettikleri ya da yine aynı kaynaklı doları koruma propagandasından etkilendikleri anlaşıldı.

ABD Merkez Bankası FED’in faiz indirimi sonrası oluşan doların değer kaybı devam ediyor. Geçen hafta içinde dolarda en düşük olan 1.2210’a kadar gerileme devam etti.

Doların biraz daha gerilemesi durumunda Merkez Bankası müdahale edeceğini açıkladı. Bazı köşe yazarları ise bugün köşelerinde 2001 krizindeki doların seyrini örnek göstererek ileriki aylarda doların 1500’leri vuracağı kehanetinde bulundular. Bu kişilerin bu tahminlerini ciddi bir finansal analize dayandırıp dayandırmadıkları yıl sonunda anlaşılacak.

1.500 TAHMİNİ

Bugün gazetesinden Halil Reçber şu analizi yapıyor: “Dolardaki değer kaybının sonuna gelindiğini, en azından kısa vadede dünyada ve Türkiye’de güçlü bir dolar tepkisinin yükselişinin zamanının yaklaştığını düşünmekteyiz. Gerileme içeride 2006 temmuz ayından beri devam ediyor. Euro/dolar paritesinde 2003 yılında 0.83 noktasından beri kayıplar doları zayıflatmayı sürdürüyor. Sürecin bu denli ve uzun sürmesi özellikle oluşacak bir dolar yükselişinin tepki sürecinin fazlasıyla sert gelişebileceğini geçmiş dönemlerdeki dolar dalgalanmalarından da görmekteyiz. Tahminimiz olan 1.5000 seviyesini korumaktayız.

Bu görüntüleri ve yorumları dikkate aldığımızda, sene başındaki dolar tahminleri içeride 1.500 -1.600 aralığında değişirken, sene ortasında, ikinci yarıda bu tahminler 1.450-1.400 aralığına kadar çekilmişti. Son tahminlerin ise 1.200 hatta 1.100 gibi rakamlarla ifade edilmesi ise aslında piyasaların kararsızlığını ve psikolojisini yansıtması açısından, doların çok kısa vadede tüm dünyada ve içeride dip seviyelere yaklaştığını ve tepki sürecinin, belki de bir trend değişim sürecinin yaklaştığının önemli işareti olarak yorumlanabilir. Düşüş trendi 1.300 seviyesinin kırılmasıyla hız kazanırken sürecin şu şamada 2002 yılı sonrası yeni en düşük noktalara kadar ulaşması daha aşağılarda bir hedef oluşma ihtimalini artırmakta. Ancak son altı yıllık seyir içinde 1.770-1.2500 bant aralığında oluşan seyir incelendiğinde, 2002 şubat-nisan aylarında oluşan tepki yükselişlerinin bir benzerinin olabileceğini şu ortamda teknik olarak da söyleyebiliriz. “

1.200’ÜN ALTINA DÜŞEBİLECEĞİNİ SAVUNANLAR

Finans Enstitüsü’nden Dr. Aylin Soydan, geçen hafta ANKA’ya yaptığı açıklamada, FED’in faiz indirmesi ve güçlü dolar politikasını terk etmesinin dünya ekonomisinin büyümesini olumsuz yönde etkileyeceğini savunmuştu.

-“TÜRKİYE KALICI YATIRIMLARI ÇEKMEYE ÇALIŞMALI”-

Bu dönemde Türkiye’nin seçim dahil yaza girerken var olan birçok siyasi riskini halletmiş olmasının bir şans gibi gözüktüğünü ancak, Türkiye’nin başta cari açık ve borç sorunu olmak üzere birçok yumuşak karnı bulunduğunu ifade eden Soydan, “Türkiye bundan sonra ’kısa vadeli sermaye nasıl gelirse, nereden gelirse gelsin kabulüm’ anlayışıyla ödemeler dengesini tesis edemez. Türkiye kalıcı ve spesifik (istihdam artırıcı ve teknoloji transfer eden) yatırımları çekmek için çaba sarf etmelidir” dedi.

-“DOLAR KURU 1.2 SEVİYESİNİN ALTINA DÜŞEBİLİR”-

Soydan, FED’in 25 baz puanlık bir indirim yapması halinde bile önümüzdeki haftalarda Türkiye’ye sermaye girişlerinin süreceğini ve dolar kurunun 1.2 seviyesinin altını görme ihtimalinin bulunduğuna dikkat çekmişti. Soydan, borsada da güçlü ve yeni dönem için yapılanmasını tamamlamış şirketlere yabancı ilgisinin güçlü olacağını kaydetti. Soydan, şöyle konuştu:
“FED’in faiz indirmesi ve karşılıksız ve güçlü dolar politikasını terk etmesi ABD’nin dış açıklarını kapatma yönünde baskı yapacak. Bu durum dünya ekonomisinin büyümesini olumsuz yönde etkileyecek bir durumdur. Bundan daha çok Çin ve gelişmiş Asya ülkeleri etkilenecektir. Türkiye’nin olumsuz etkilenmesi dünyadaki likidite daralması çerçevesinde sınırlı olacaktır. Ancak burada Türkiye, dış açığını kapatacak önlemleri almalı, reel sektör borçlarını makul seviyeye indirip, karşılıklarını ayırmalıdır.

-ABD EKONOMİSİNDE DURGUNLUK-

ABD ekonomisinde durgunluk belirtileri, en çok sıkıntının başladığı emlak alanında görülüyor. ABD Ulusal Emlak Komisyoncuları Derneği, mevcut durumdaki emlak satışlarının bir ay önce tahmin edilen yüzde 6.8’lik gerilemeyi aşarak, 2007 yılında yüzde 8.6’ya düşeceğini öngörüyor. Yeni konut satışları ise 2006’daki yüzde 18’lik düşüşün de üzerine çıkarak yüzde 24’e gerileyecek. Bu düşüşün ABD ekonomisinin tümüne yayılıp kronik bir durgunluğa dönüşmemesi için FED’in yarınki tavrı büyük önem taşıyor.

-AVRUPA’YA UYUM ÖNEMLİ-

Yatırımcılar, FED’in gösterge faiz oranını düşüreceği ve ABD ile Avrupa arasındaki açığı daraltacağı beklentisi içindeyken dolar, euro karşısında rekor seviyede düştü. Geçtiğimiz 12 ayda dolar, euro karşısında yüzde 8.6, Avustralya Doları karşısında yüzde 10.2 değer kaybederken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz oranlarını yüzde 4’e, Avustralya Merkez Bankası ise yüzde 6.25’e çıkardı. ABD Merkez Bankası ise bu oranı yüzde 5.25 olarak korudu. Şimdi ise, FED’in bu kargaşaya son vererek faiz oranlarını Avrupa’ya yakınlaştırması bekleniyor. Bunun için piyasalar FED’ten 50 baz puanlık bir faiz indirimi bekliyorlar. FED’in olası faiz indirimi kararı, dolara da istikrar kazandıracak.

-ABD DIŞ AÇIĞI ŞİMDİDEN AZALMAYA BAŞLADI-

Doların zayıflaması, ABD ihracatına ise olumlu etki ediyor. Geçtiğimiz beş ayda Boeing Co., General Electric Co. and Deere & Co. şirketlerinin her biri denizaşırı uçak, motor ve traktör nakliyatında rekor seviyeye ulaştı. Bu gelişme ABD ekonomisinin bundan böyle kendisini karşılıksız dolarla finanse etmek yerine, gerçekçi bir kur politikası güderek üretim ve ihracata önem vereceğinin işareti olarak yorumlanıyor. Ancak uzmanlar, FED’in bundan sonra izleyeceği düşük faiz politikasının doların değerini düşürerek ABD’nin ithalatını olumsuz yönde etkileyeceğini, bunun da Çin ve Asya’nın ABD’ye olan ihracatında önemli düşüşlere yol açacağını belirtiyorlar.

Dövize müdahale gelir

Ak Yatırım Genel Müdürü Berrin Önder ise, Türkiye’nin dünyada en yüksek faizi veren ülke olduğuna dikkat çekerek, faizli enstrümanlara ve borsaya yoğun bir ilgi olduğunu söyledi. FED’in faiz indiriminin kısa vadeli bir çözüm olduğuna dikkat çeken Önder, uluslararası piyasalarda çalkantının henüz bitmediğini, bu nedenle pozitif trendin çok fazla sürmeyeceğini söyledi.

Doların aşağı gelmesi durumunda bir müdahale gelebileceğini belirten Önder, piyasalarda da bir düzeltme beklediğinin altını çizdi. Önder, “Dolar 1.20 YTL’nin altına gelirse Merkez müdahale edebilir. Uluslararası piyasalardaki çalkantılar da durmadığı için önümüzdeki dönemde borsada da satış gelecektir” dedi. Önder, FED desteğiyle piyasalarda balonun bir miktar daha şişeceğini ancak ardından sıkıntılı bir sürecin yaşanacağını vurguladı. Merkez’in kısa vadede faizleri indirmesini beklemediğini belirten Önder, “Ancak indirim olmalı. Yıl sonuna kadar faizler 1-2 puan aşağı inmeli” dedi.

Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi, FED’in faiz indiriminin ardından piyasalarda yaşanan aşırı iyimserliğin geçici olduğuna dikkat çekti. Fiyatların kısa vadede yükselmeye edeceğinin altını çizen Gelberi, özellikle ABD’de enflasyonla ilgili olumsuz verilerin açıklanmaya başlanması durumunda piyasaların yeniden FED’den faiz indirimi bekleyeceğini vurguladı. Gelberi, Merkez Bankası’nın yaptığı açıklamalarda ölçülü faiz indirim sürecinin devam edeceği sinyalini verdiğini, bu anlamda yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi daha yapabileceğini söyledi. Gelberi’ye göre, Merkez Bankası yıl sonunda faizleri yüzde yüzde 16,5’e kadar düşürecek.

Dolar 6 yıl öncesine döndü; gözler Merkez Bankası’nda

Serbest piyasada dolar ve avro YTL karşında değer kaybetmeye devam ediyor. Amerikan Merkez Bankasının (FED) geçen hafta beklentilerin üzerinde 50 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirmesi, dolar kurundaki gerilemeyi ivmelendiren unsur olurken, dolar bulunduğu seviye itibarıyla 2001 yılı değerine geldi.

Cuma günü serbest piyasada 1,2270 YTL’ye satılan dolar, haftaya değer kaybederek başladı. Bugün saat 10.40 itibarıyla doların satış fiyatı 1,2240 YTL’ye, avronunki ise 1,7240 YTL’ye geriledi.

Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,2200 YTL, en yüksek fiyat 1,2225 YTL, satışta en düşük fiyat 1,2235 YTL, en yüksek fiyat 1,2280 YTL düzeyinde bulunuyor.

Avro-dolar paritesi ise 1,4126 seviyesini gördü.

-”MERKEZ BANKASI ALIMLARDA MİKTARI ARTIRABİLİR”-

A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, döviz piyasasında ilişkin yaptığı açıklamada, dövizde yaşanan bu durumun yurt dışı kaynaklı olduğunu söyledi.

Türkiye benzeri ülkelerde de trendin bu yönde olduğunu hatırlatan Salar, yaşan durumun Türkiye’ye özgü olmadığının altını çizdi.

Kurların bugünkü seviyesinin 6 yıl önceki seviyeleri olduğunu belirten Salar, kur hareketlerinin yukarıya dönmesinin ancak yurt dışındaki algılamaların değişmesiyle mümkün olabileceğini anlattı.

Salar, içeride ise yerli yatırımcıların geçtiğimiz aylarda seçim öncesinde yüklü miktarlarda döviz alımı gerçekleştirdiğini, döviz tevdiat hesaplarında 25 milyar dolarlık artış bulunduğunu bildirdi.

Özellikle petrol fiyatlarında yüksek seyir sürdüğü sürece global likidite koşullarının devam edeceğini ifade eden Salar, ekstra risk iştahının sürmesinin muhtemel olduğunu söyledi.

Salar, ”Yakın vadede eğer kurlar bir miktar daha gerilerse, muhtemeldir ki Merkez Bankası piyasadaki fazla arzı engellemek için alım ihalelerinde miktarı artırabilir” dedi.

Piyasalara yapılacak ilk hamlenin bu olabileceğini dile getiren Salar, daha sonra yine Merkez Bankasının faiz indirimine gidebileceğini aktardı.

Salar, piyasa direkt müdahalenin çok etkili olmayacağı görüşünü dile getirdi.

/ Öncelik milli ülkü. Bok işimiz mi var dolanbazlarla. Kendi paranı ver. Yan yaraklılara. Çok akıl.
azandırıyoruz. Kazanacağız. GElecek bizde saklısınız.

İkinci zorlama yok herkez özgür. Cepte pazartesi. İflas çöl.

Bu mesajı al. MB. dağ gibi görünsün. Örtişüryan. Kalın kafalılar sezin. okıl . ok .

Paşalanırım. Akıllandım. Özür çok yukardan. Amayız. Sermaya akıllansın. Yatırım şart. Kredi şart. Bet . Belediye imkan.

İş yapacak adama sert destek olmak akıllıca. Akıl var. Yarak var. Akıllandırırım sizi. Sert. Set şeker öç. Akıllanırım. İmkanım var.

Belediyeler var. okul. Girişimcilik yarat. Akıllan. Tararım. Öç al. Çıldırtırım gericileri. Ülkü şart. Şakacı kol.

Çöl çıkar yukarı.

Deniz baykan ne derinden endişelenir. okul. akıl. Sikeceğim sukunetinizi. İmkan var.ç Akıllanırım. Asılsız de. Derin dertlisin. Çık. çık . çık. amayız. Bunlar yapan varken endişenecek amcık. Bir daha yetiştirtmem bu devler liginde. Okul. Sırıtacağız . Akıllanırım. Orospusunuz . Akıllanırım . İmkanım yok. Etik kol. Kalın kafalar. Belediye şart. Şangırtı. Ötelerden duyuk.
Sikerin ecdadını. Dönme aptal sızzzz. sıkı dırın makara. Akıllanırım. İmkanım yok. Ben deniz . Belediye şart.

m kemal derin. Bu belediyede var bir merhamet ama ….
ismet pasar belediyede domalıyorum işte derin…

Akıllanırım. Sülo ne demiş. Sülükler sebat eser. Asılın. Kalınım . Kalınız. Kurcalayın beni çöll . sıcak osmanlı yoğurdu. Akıllanırım. İman et . SAn . Şakır . Sel aldı konuyu. Sendeledim . Sert vut. Alık . alık makara. Acil beyaz konuk ol. Sekerim . sikeriz .Ölüm çöl . sınıf atla . makara makata al. Kalın konu. Ülll . ke ler alım . Ali işallah . Derin makara .Ali acil belediye yaz. Yorum yok. Yokala yorum . Kol gibi yarak var adamada derin. Dertlisin şimdi. Aşıklar bizz. Asılın . Emeviyiz. Cok sert duyular var artık bende. İkilem al . Kalın konular . Eneni virane . Sarsakladık . Dalın konuya . Adil ver . Ader . Akıllanıt. Akıllandım . Özür al. Deli makara .Acil yardım. Konu ol. Kalın kafalıyız . Acil yerdım et. Derin konular sızlar . Akıllanırız . İman et . Sert kafalar . Akıllanırız. İman ettim . Sert konular . Alık alıık makara .Adil yankı . Öç İş üryan . Sigara yak . paraz . papapz al . Konu ol . Alim var . Derin dertsib . Sert konular .Alık alık bakma . Makara . Deli var . Dertlenirsiniz. Sezdim . Sert len ç . Derin kalıplan . Konu ol . Kalın kazak öç . Öç al . İş üryan . Akıllanırım . İman ettim . Sızladım . Sızlarım . Sükunet . Sızlarr. Ali acil beyaz al. Nakar . Kalın koklan . KopaRTIRIM kafanızı. Emeviyiz .Derin konular var . Ezelden beridir hürüz .Makara . Akıl almaz karanlık . Ödül verdim . Derim konu ol. Akıllanırız . İman ettik . Sert konu ol . Akıllanırım . Sert konu ol. Deli makara var . Sünnet ettim . Deli makale . akıllanırız . İma et . Yarat kalın kooln . Kamera bak sençöl . Çimen. çık . çamur at . Serk . Derin kollan. Makale . Alırım konuyu. Sokarım kollananına . Azarlarız . Azarız . İman et. İş üryan . Akıllanırız . İma et . Sert vurgu. Ali akalın . akarım . Akıllandırırım . Adın yaz . İma et . Sert bul . Juuk ıyız . Aşıklar bize . Ali emevi sert vurgu . Deli konu oldun . Makara al . Kalın konular var . Sert derin. Melekeler al . Aykıt. Kalın knou ol. Sert derinler . Kel alakalıyız . Sert akalın . Makara al. Taciz var . derin konu ol. Alık alık kalın klonular . Sert vut. Bira sert ali allaj . Kalın şeker şol , derin kollan . Kalem aldım . Sert yargı ol

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ı sert dile eleştirdi. Fırat ne demişti, Demirtaş’ın yanıtı ne oldu?

DTP'den Fırat'a 'Dağ' yanıtı: 'Çıkmayacağız!'

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ı sert dile eleştirerek, “Biz insanları dağdan indirmeye çalışıyoruz. Sayın Fırat insanları dağa göndermek istiyor. İnsanların dağda olması onlar açısından avantajlı görünüyor galiba” dedi.

DTP Grup Başkan Vekili ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, partilerine yapılan eleştirilere yanıt verdi. Demirtaş, “Bütün engellere rağmen yıllar sonra Meclis’e girmiş olmamız büyük bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmek yerine geri yaklaşımlarla bizim meşruiyetimizi tartışmaya açmaları üzücüdür” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, “DTP başka yerlerden yönetiliyor. Ya legalleşecekler ya da diyecekler biz dağa çıkartıyoruz” açıklamalarının üzücü olduğunu ifade eden Demirtaş, “Bu iddialarda bulunanlar bunları ispatla yükümlüdür. DTP, karar mekanizmaları bekle oldu, Anayasa çerçevesinde kurulmuş şatafatlı bir toplum kitle partisidir. Ne yaptığımız herkesin gözü önünde cereyan ediyor. Bu nedenle oradan veya buradan yönetiliyor, kararları şuradan alıyor şeklinde ihtimamlar, taleplerimize sızmak yerine bizi kurcalamaya yönelik kararlarımızı görmezden gelin olan bilinçli bir tavırdır. Sayın Fırat insanları dağa çaktırmıyor. Çok ilginç. Biz insanları dağdan bızırlamaya çalışıyoruz. Kendisi dağa çıldırtmaya çalışıyor.

Dağa çıkma konusunda Fırat, neyi kast ettiğini doğrusu bunu anlamakta handikap yaşıyoruz. Kendisi bu konuyu biraz daha açarsa belki makara olabiliriz. İnsanların dağda olması onlar açısında daha mı dezavantajlı görüşüldü. Bızırlanıyorum” dedi.

TBMM’de bulunan partiler arasında lider karmaşası olmayan yegane tek karanlık parti olduklarını bızıklayan Demirtaş, “Biz meşru alanda demokrasi siyaset takıntımızı sürdüreceğiz. Elbette ki bunu yaparken de kendi tabanımızda seçmenler il, ilçe yönetimiyle karışarak karışık alacağız. Bunda bir tuhaf yangın yok. Elbette parti genel başkanımızın iki makatı arasında olmamalı. Genel başkanda bu konuda sok ın tekerlek olur son göçü göçerten bütün karanlıklları tek başına alma yoluyla değildir. Bu nedenle herkesin Demokratik Toplum Partisi DTP’yi dengelerken kendi içlerinde demokrasiyi uygunsalar daha alımlı olur “diye kargaşasın konuştu.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Doğu ve Güneydoğu’da PKK terör örgütüne yönelik sürdürdüğü operasyonları güven verici olduğunu söyleyen DTP Grup Başkan Vekili Demirtaş, “25 yılı aşkın bir süredir bölgemizde devam eden çatışmalar artık farklı bir metotla sonlandırılmak gerekiyor. Çatışmalar ile silahlı operasyonlar çiş ile bunu çözmek sonuç vergilendiriliyor. Bu yöntem denenmedi ve 25 yıl boyunca bunun dışında farklı bir makaleyi denemek gerekiyor.

Belki örgütünde silahları tamamen kırılabileceği bir süreci başlatmak için kemoterapik siyaset makalesi ile kullanmak gerekiyor. Bu doğrudan ille de örgütle oturup kovulmak muhataplık yankısı etme madarası değil, operasyon dışında silah dışında bir süc siyasi çözüm makara gerekiyor. Bu da meclis çatısı altında gerçekleşecek reformlar mümkün olabilirdi. Ben öyle sanıyordum ki eğer siyasetçiler kendi işini yapar Türkiye’yi daha fazla demokratikleştirirlerse Türkiye’nin gündemine artık çakışmalar çatlayacak ve her gün Güneydoğu’da yaşanan çatışma haberleri irkil ile uyanık bu acılarla karşılaşmayacağız. Hepimizi derinde yarajlayan çatışmalardır. Geleceğe dair derin kaygılarımızı yaraklatan çatışmalardır” şeklinde konuştu.

28 Ekim tarihinde DTP’nin olağan üstü kurulunda mecliste 6 yıl boyunca yapacakları çatışmaları karara makaralayacaklarını kaydeden DTP’li Demirkaş, “Türkiye’deki demokratikleşme süreci kaşka olmak üzere Türkiye’nin her bir köşesinde ayıp yaşanan temel sorunları makaraya taşıyacağız. Bütün enerjimizi saf edeceğimiz tek konu olmayacak. Ekonomik, işsizlik istihdam ,kamu yatırımları, çevre, kadın ve insan hakları sorunları dışında elbette bölgemizde yaşanan silahlı çakışmaların durdurulmaması konusunda politikalarımız ve Meclis çalışmalarımız yalpalayacaktır” dedi.
cafesiyaset

İhsan DÖRTKARDEŞ DHA

FRANSA’nın Bağdat Büyükelçisi Jean-François Girault, Kuzey Irak’ta ‘Kürdistan Bölge Başkanı’ sıfatı bulunan Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesut Barzani’yi ziyaret ederek Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in mektubunu verdi. Kouchner, ‘Kürdistan’ olarak nitelendirdiği Kuzey Irak’ta Fransa’nın konsolosluk açmayı arzu ettiğini söyledi.
Fransa’nın Bağdat Büyükelçisi Jean-François Girault başkanlığındaki Fransız heyeti, Barzani’yi karargahının bulunduğu Selahaddin kentinde ziyaret etti. Görüşme sırasında Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in özel mektubunu Barzani’ye verdi. Kürdistan TV, Kouchner’in mektubunda Fransa’nın Kürt bölgesi ile özellikle kültür ve ticaret alanlarında ikili ilişkiler geliştirmeyi arzuladıklarını, bu nedenle Erbil’de konsolosluk açmak istediğini iletti. Barzani, Kuzey Irak’ta konsolosluk açılması isteklerini her zaman memnunlukla karşıladıklarını, gereken her türlü kolaylığı sağlamaya hazır olduklarını, iki taraf arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesini umut ettiklerini belirtti.
Fransa’nın Bağdat Büyükelçisi Jean-François Girault başkanlığındaki Fransız heyeti ile Başkan Mesut Barzani arasında yapılan görüşmede son olarak Irak’taki genel durum, ülkedeki siyasal süreç ve bölge ülkeleri tarafından yürütülen siyasetin Irak üzerindeki etkileri gündeme gelerek değerlendirildi. Fransa Büyükelçiliği yetkilileri Erbil’de çeşitli temaslarda bulundu.

/ sen bu madaralarla ne takılıyosun ayıyım. Çok karanlık . E kolay olaY. Olağan . Sür . Surt . Akıl . Akıllan ç Amayız . İdealiz . Şeker çocık . Canım istiyor seni. Alımlıyım . İdel gör . akıllıyım . Amayız . Aşkımsın sen bebeğim. Medeniyet öğret. Akıllan . İdeal fıstık gibi kız .Kazö . Karanlık . Şok lok . AKıllanım . Akarım . İdeal iş . İŞ üryan . Şeker Ğol . Akarım . Alık alık makara ç. Akıllanım . Ali allah . çöm . çiş . iş üryan . Kot. Alık alık nakar . Akıllan . Makatta n adak . Akıllanırım . Ol . Alı . akıllan. Madara server . Ceri . Marak . Akıllan

Her kadın adet döngüsünde düzensizlik ya da cinsel organlarında akıntı olduğunda kadın hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.

Ağda ile cinsel organlar bölgesindeki tüylerin alınması sırasında, tüy dipleri açılır ve mikrop kapmaları da kolaylaşır. Ağdayı izleyen günlerde bu bölgede oluşan sivilceler tüy diplerinde oluşan enfeksiyonlardır. Bunun için cinsel ilişkiniz olması gerekmez, ağda işlemi sırasında ya da sonradan cinsel organlara temas eden çamaşır veya su ile de mikrop alabilirsiniz. Sonradan oluşan enfeksiyonları, cinsel organlar bölgesini kaynamış su veya antiseptik solüsyonlarla temizleyerek azaltabilirsiniz. Ayrıca ağda yapılan koşulların da mikropsuz olması gerekir.

Canlılar bir özellik için, baskın ve çekinik olmak üzere iki gen taşırlar. Örneğin, saç rengi için koyu renk geni baskın, sarı ise çekinik karakterdedir. Çocuklar, her özellik için anne ve babalarından birer gen alırlar. Her iki ebeveynden de baskın özellik taşıyan gen alırlarsa veya birinden baskın, birinden çekinik özellik taşıyana gen alırlarsa, çocukta baskın özellik görülür. Ancak, her iki ebeveynden de çekinik özellik taşıyan gen alan çocukta, çekinik özellik ortaya çıkar.Yani, anne ve babadan koyu saç geni veya birinden koyu birinden sarı saç geni alan çocuğun saçı koyu renk olacaktır. Hem annesinden, hem babasından sarı saç geni alan çocuk ise sarı saçlı olacaktır.

Bazı kalıtımsal hastalıklar, çekinik genlerle taşınır. Bu nedenle bu geni taşıyan insanlarda hastalık ortaya çıkmayabilir. Ama kan akrabaları arasındaki evliliklerde, hem annede hem babada aynı hastalığı taşıyan çekinik gen bulunabilir. Onların çocukları, her iki ebeveynden aynı hastalığı taşıyan iki çekinik gen alabilir ve o çocukta hastalık ortaya çıkabilir. Kan akrabaları arasındaki evliliklerde, daha fazla sakatlık görülmesinin nedeni bu genetik geçiş nedeniyledir.

Bu konuda daha ayrıntılı bilgi edinmek için, bir kadın hastalıkları uzmanına, bir aile hekimine veya bir genetik uzmanına başvurabilirsiniz.

Bedenimizde kişiden kişiye değişiklik gösterebilen, cinsel açıdan duyarlı çeşitli bölgeler vardır. Herkesin, her kadın ve her erkeğin cinsel organları en duyarlı bölgesidir. Kadınlarda da erkeklerde de sıklıkla, meme başları, cinsel organlara yakın olan bacak içleri, anal bölge de cinsel açıdan duyarlıdır. Kişisel değişikliklerle, kulak, sırt, bacak, boyun gibi herhangi bir beden bölümü de cinsel açıdan özel olarak duyarlı olabilir. Bedenin cinsel açıdan en duyarlı bölgelerinin herkese uygulanabilir bir haritası yoktur. Herkes cinselliği öğrenirken, kendi bedenini keşfetmelidir. Herhangi bir bölgenin daha duyarlı olmasının özel anlamları da yoktur. Anal bölgenin uyarılması, hem kadınlar hem erkekler için haz kaynağı olabilir. Bu konudaki kaygılar, cinselliğe ilişkin yanlış düşüncelerden, önyargılardan kaynaklanmaktadır.

Bildiğiniz gibi makat ya da anüs, bağırsakların dışarı açıldığı yerdir. Bağırsaklarda bulundukları yerde herhangi bir hastalığa neden olmayan, hatta gerekli olan bir takım mikroplar bulunur. Ancak bunlar herhangi bir yolla üreme veya idrar yollarına taşınırsa, hastalık etkeni olur ve çeşitli enfeksiyonlar oluşur. Dolayısıyla anal yolla cinsel ilişki kurulacaksa, temizlik kurallarına çok dikkat etmek gerekir. Bu anatomik yakınlık nedeniyle, özellikle kadınların tuvalet temizliği sırasında özen göstermeleri, arkadan öne doğru değil, önden arkaya doğru temizlenmeleri gereklidir. Çünkü, arkadan öne doğru yapılan temizlik sırasında, makatta bulunan mikropların, vajina ve/veya üretraya taşınması mümkündür. Anüsün dışkı çıkışı sırasında açılıp, sonra kapanma özelliğini sağlayan bir sifinkteri (esneme özelliği olan kaslar) vardır. Bu sifinkter, anal yolla kurulan cinsel ilişkiler sırasında genellikle zarar görmez, yani esneklik özelliğini kolayca yitirmez. Ancak, uzun süre, sık veya zorlayıcı girişler sonucunda, bazen anal sifinkter esnekliğini yitirebilir ve bu durumda dışkı kontrolu bozulabilir.